Türk mutfağının domatessiz olmayacağını
düşünürdüm... Oysa domates ancak 18. yüzyılda Amerika kıtası keşfedildikten
sonra “Frenk patlıcanı” adıyla girmiş yemeklerimize. Beyaz un da şu anda bol
miktarda kullanılıyor ama bu yaygınlaşma son yüzyıllarda olmuş.
Tam
buğday ununun hikmeti
Çok değil bundan 50 yıl önce ürettiği buğdayı
yakındaki değirmene götüren köylü, değirmen taşları arasında buğdayın
tamamından öğütülmüş kara değirmen unu elde ediyordu. Bu un çok ince eleklerden
geçirilerek beyaz un ayrılabiliyordu ancak bu da herkesin kolaylıkla ve düşük
maliyetle ulaşabildiği un değildi.
“Modern” değirmenler buğdayın kepek ve tohum
kısmını ayırıp sadece nişastalı bölümünü çok ince çekerek ve içine bazen de
kimyasal ağartıcılar katarak beyaz unu yaygınlaştırdılar.
Beyaz
un bütün zenginliği soyulmuş undur
Anadolu insanı için buğday ne anlam taşıyorsa
Çinli için pirinç, Perulu için mısır, İskoç için yulaf da o anlamı taşıyor:
Hayatı sürdürmek için en temel besin kaynağı...
Bir tahıl tanesi o kadar besleyici ki... Her
bir tane 3 bölümden oluşuyor; tohum, unsu öz (endosperm) ve kepek. Toprağa
ekilen tane yaprak çıkarıp kendi besinini üretebilir hale gelinceye kadar unsu
özden aldığı besin onun yaşamasını sağlıyor.
Tahılların tohum kısmı zengin bir protein,
mineral, vitamin, özellikle antioksidan E vitamini kaynağıdır. Tahıl, tohum
kısmı ile birlikte öğütülürse, tohumda bulunan doğal yağlar nedeniyle 14 gün
gibi kısa bir sürede acılaşabilir. Bu nedenle günümüzde un üreticileri
tahılların besleyici tohum kısmını ayırmakta ve una katmamaktadırlar.
Kepek kısmında ise lif, mineraller ve protein
bulunur. Sindirim sistemine tokluk hissi verir, kan şekerinin düzenlenmesine
yardımcı olur. Fakat unun rengini esmerleştirdiği, hamur yoğurmayı
zorlaştırdığı ve içine katıldığı hamur işini daha lifli, kimilerine göre kaba
hale getirdiği için çoğu una katılmaz.
Günümüzde hemen her unlu mamulde kullanılan
beyaz un, tohum ve kepekte bulunan tüm bu besleyici değerlerden yoksundur.
Beyaz buğday unu vitamin ve minerallerinin yüzde 80’ini, lif içeriğinin yüzde 93’ünü
kaybetmiştir.
Tahılların hangi tür değirmen ile öğütüldüğü de
çok önemlidir. Günümüzün “modern” değirmenlerinde sadece nişastalı kısım (unsu
öz) çekilir. Un “teknolojik” değirmenlerde öğütülürken aşırı ısınması nedeniyle
besin değerinde kayıplar olur. Bu değirmenlerde çok ince öğütüldüğü için beyaz
un kana daha hızlı karışır. Çekildikten sonra daha hafif ve ince bir un olması
için ağartılır ve kimyasallar katılır. Tohum bölümünden ayrılmış buğday incecik
çekilip bir de kimyasallarla makyajlandığında ortaya raf ömrü son derece uzun
bir un çıkar. Market raflarında senelerce durabilen bu ürünün, besleyici
değerinden çok şey kaybedilmiş olur.
Tam
buğday ununun hikmeti
Tam buğday unu / entegral un / köy unu / kara
un / esmer un gibi isimlerle anılan un türü buğdayın, kepek ve tohum da dâhil
olmak üzere tamamının öğütülmesi ile elde edilir. Dolayısıyla besleyici değeri
daha yüksektir. Beyaz unun karakteristik bir tadı yokken tam buğday unu
fındıksı bir lezzete sahiptir.
Eğer bulabilirseniz, en iyi un türü köylerde
taş değirmende buğdayın tamamından öğütülen “kara değirmen unu”dur. Geleneksel
yöntemde su veya rüzgâr kuvvetiyle çalışan taş değirmenler unu öğütürken
ısıtmaz ve daha kaba taneli olarak çeker. Modern değirmenlerden daha kalın
öğütülmüş olduğu için, beyaz una oranla kana daha geç karışır.
İçinde ağartıcı kimyasallar kullanılmadığı için
böcekler de bayılır. Tam buğday ununuz böceklenirse eleyip eleğin üzerinde
kalan kısmını atarak ununuzu kullanabilirsiniz. Saklamak içinse serin ve
karanlık bir yeri veya buzdolabını tercih edin.
Tam buğday ununa çok fazla talep olmadığı için
her markette satılmıyor. Büyük marketler veya doğal ürün dükkânlarından
bulabilirsiniz. Başka bir seçenek, un değirmeni olan bir köyden kargoyla
göndermelerini istemek.
Kepekli un, tam buğday unundan farklıdır. Beyaz
una sonradan kepek ilave edilmesiyle üretilir. Tam buğday unu doğa tarafından
belirlenen oranda kepek ve tohum içerirken, kepekli una insan eliyle
belirlenmiş oranda kepek eklenmiştir.
Buğdayın yanı sıra çavdar, yulaf, mısır gibi
diğer tahılların unlarını alırken de “tam” tahıldan çekilmiş olanlarını bulmaya
çalışın. İnce öğütülmüş olanlarını değil, daha kalın “dişli” öğütülmüş
olanlarını tercih edin. Her tahılın besleyici değeri farklıdır ve her biri
nimettir.
Arzu Aygen - Beyaz Unsuz Şekersiz Hamur İşleri
kitabından alıntıdır.
Hiç yorum yok :
Yeni yorumlara izin verilmiyor.