BEDEN VE RUH SAĞLIĞI KORUMA YOLLARI VE TAVSİYELER – Ebu Zeyd Ahmed El - Belhi
Ondördüncü Bölüm
SAĞLIĞIN TEKRAR KAZANILMASI
Kitabın başında beden
sağlığıyla ilgilenmenin iki şekilde gerçekleşeceğini belirtmiştik. Bunlardan
birisi insan eğer sağlıklıysa bu sağlıklı halinin korunması, ikincisi ise
kişinin sağlığını kaybetmesi durumunda sağlığının yeniden kazandırılmasıdır.
Geçen bölümlerde sağlığı
korumak için yapılan düzenlemelerden biçoğunu açıkladık. Sağlığın tekrar
kazanılması ise tedavi sanatının içine girmektedir. Tedavi, tabibin işinin ana
kısmı ve sanatının önemli bölümüdür. Bu kısmı, bedeninin sağlığıyla ilgilenen
kimsenin tedavi konusunda yapılması gereken düzenlemelerin nasıl yapılacağını
özet bir şekilde bulabileceği bir bölümle bitirmenin doğru olacağını düşündük.
Bedenin İyileşmesi İçin İhtiyaç Duyulan Tedavinin Miktarı
İnsan, bedenin sağlığını
korumak için ne kadar çok çabalasa, sağlıklı kalmak için gerekli olan sebepleri
ne kadar korusa da ya doğuştan gelen mizaç bozukluğu, ya yeme içme ve hayatın
diğer ihtiyaçlarında yaptığı yanlışlardan ya da mizaçları değiştiren ve
hastalıkları çoğaltan senenin mevsimlerinin tabiatından kaynaklanan
rahatsızlıklar ve salgın hastalıklar gibi mevsimsel hastalıklara maruz kalması
sebebiyle, bedenini sağlıklı halden hasta şekle sokan ve vücudun denge halini
bozan rahatsızlıklardan kurtulamaz. Bunlar, kaçınılması mümkün olmayan soğuk ve
sıcağın zararları ve dış etkenler sebebiyle oluşan rahatsızlıkların haricindeki
hastalık nedenleridir.
Bu bahsettiğimiz yönlerden
dolayı insan hastalıklara maruz kalır ve bu yüzden de tedaviye muhtaç hale
gelir.
İlaçların İnsan Vücudundaki Etkileri, İnsanın Hangi İlaca Daha Çok
İhtiyaç Duyduğu Ve Hangilerine İhtiyaç Duymadığı Hakkında
Bedenin tedaviye olan
ihtiyacı açıkladığımız şekilde olmasına rağmen, ihtiyaç olmadığı sürece
ilaçlarla ona yüklenmemek gerekir. Çünkü besinlerin tabiata benzeyen şeyler
olmasından dolayı tabiat onlara meylederken, ilaçlar tabiatın zıddı olduğundan
onları sevmez. İnsanın içine giren her ilaç; kuvvetli ishal eden ilaçların
yaptığı etkilerde görüldüğü gibi, çekme ve kazıma/tahriş ile insanın gücünü
kullanıldığı vakit hemen zayıflatır. Bu, insanın doğal gücünün bu ilaçları
vücuttan atıp kendisinden uzaklaştırmak için çabalamasından dolayıdır. Çünkü
tabiat ilaç kullanmaktan acı çeker ve kendisine benzeyen gıdayı kabul ettiği
gibi ilacı kabul etmez. Dolayısıyla ilacın bedenden atılmasıyla vücudu ağır bir
yükten kurtulmuş ve yorgunluktan istirahat etmiş bir şekilde görürüz. Bu yüzden
eğer ilaç tekrar tekrar verilirse vücuda, sabun ve ona benzer elbise yıkamakta
kullanılan şeylerin elbiselere yaptığı gibi etkiler yapar denilmektedir.
Temizlik maddeleri ilk yıkamada elbisedeki kirleri arıtır, fakat ne zamanki
tekrar tekrar yıkanarak elbiseye yüklenilirse onun parçalanması, yırtılması ve
sağlamlığını kaybetmesini hızlandırır.
Bu yüzden çok şiddetli
zaruret olmadıkça müshil ilaçlar almaktan kaçınmak gerekir. Çünkü müshil
ilaçlar eğer bedende fazla hıtlar varsa onları çıkarır, bedeni temizler ve
hafifletir, fakat fazla hılt olmadığı zamanlarda da vücuttaki doğal neme
yönelir, onu vücuttan atar, azaltır ve hatta aşırı ishalle onu yok eder. Böyle
bir durumda vücudun doğal gücü çözülür ve hastalıklar ortaya çıkar. Bu yüzden
tıp sanatının öncüsü olan Hipokrat, “Sağlıklı vücutlara ilaç vermekte hayır
yoktur” demiştir.
Tedaviye en çok ihtiyaç
duyan kimseler güçlü ve sıkı bedenlere sahip olanlardır. Bunların bedenlerinin
güçlü, sağlam ve gözeneklerinin ise kapalılığından dolayı buharların vücuttan
çıkması kolay olmaz ve yapışkan hıltlar çoğalıp iç organlara dolar ve bu
biriken artıklar çürüyüp hastalıklara sebebiyet verir. Bu tabiattaki insanların
bedeblerinde birikmiş fusuli artıkların ishal yoluyla çıkarılması ve vücudun
temizlenmesine ihtiyaçları vardır.
Bunun aksi tabiata sahip,
etleri yumuşak, gevşek ve mecarileri geniş olan vücutlardan ise buharların ve
fuzuli artıkların çıkışı kolay olur ve bu da onlar için doğal temizlenme olur. Bu
tip vücutlara ilaçla yüklenmeye gerek yoktur. Eğer bu bedenlerde biraz artık
toplanırsa organlarına fazla tesir etmeden onu temizleyeceken hafif müshillerle
yetinilmelidir.
Burada açıklananlara
binaen, çok ilaç kullanmayı ve ilaç alımını alışkanlık yapmayı tavsiye edip,
bunun bedenlerin sıhhatini devam ettiren, bedenlere güç katan, uzun ömürlü
olmaya sebep olan, vücudun doğal güçlerinin görevini yapmasını artıran bir şey
olduğunu söyleyenlerin görüşlerinin yanlış olduğu söylenmelidir. Eğer onlar
doğru bir şekilde düşünseler ve iyice araştırsalardı bu faydaların, tabiata zıt
olan ilaçlar yerine tabiata benzeyen gıdalara izafe edileceğini bilirlerdi.
Nitekim ihtiyaç olmadığında alınan ilaçlar tabiatı yıkma etkisi yaparken,
ihtiyaç olduğunda alınan gıdalar tabiatın temel unsurlarını sağlamlaştıran,
güçlerini koruyan etkiler yapar.
Hastalığın Tedavisinde Dayanak Olan Temel Prensip
Hastanın tedavisindeki ilk
temel prensibin hastalığın onun zıddı olan bir ilaçla tedavi edilmesi olduğu
bilinmektedir. Dolayısıyla soğuktan kaynaklanan hastalık sıcak, sıcaktan
kaynaklanan soğuk, nemden kaynaklanan kuru, kuruluktan kaynaklanan hastalık
nemli özelliği olan ilaçla tedavi edilir. Aynı şekilde birkaç sebebin
birleşmesinden kaynaklanan hastalıklar da bu yöntemle tedavi edilir. Yani eğer
hastalık sıcaklık ve kuruluğun bileşiminden kaynaklanıyorsa, soğuk ve nemli
ilaçlarla, sıcaklık ve nemden oluşuyorsa soğuk kuru ilaçlarla tedavi edilir. Bu
metot, bedenin dengeli hale gelmesi için uygulanır. Çünkü insan hayatının
devamı bu dört asıl maddenin dengeli olması iledir. Bunlardan birisi baskın
olur ve diğerlerinin işini aksatırsa, bedenin oluşumu bozulur ve vücutta bu
bozulma sabit hale gelir.
www.purneva.com
Hiç yorum yok :
Yeni yorumlara izin verilmiyor.